Osmanlı İmparatorluğu'nun temellerinin atıldığı ilk başkent Bursa ve kültürel miras unsurlarıyla dolu tarihi kent dokusu 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmiştir.
Bursa, İstanbul'un fethine kadar doğu ve batının farklı kültürlerinin buluştuğu uluslararası bir ticaret ve yaşam merkezi olarak kabul edildi. Bugünün Bursa şehri, eski ticaret başkentinin çok kültürlü ve kozmopolit kimliğini hala korumakta ve temsil etmektedir.
Modern Bursa şehri, eski Bizans ve Osmanlı kentleşmelerinin üzerine inşa edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'ndan miras kalan tarihi atmosferini ve kültürel özgünlüğünü hala korumaktadır.
2000 yılında UNESCO'ya Bursa'nın kenti ve tarihi yapıları için bir başvuruda bulunuldu. Alanı incelemek üzere ICOMOS'tan bir komite görevlendirildi. Komite, 2013 yılının son çeyreğinde Bursa şehrinde kapsamlı bir araştırma yaptı ve Katar'ın Doha kentinde düzenlenen Dünya Miras Komitesi'nin 38. oturumunda nihai karar alındı.
Bursa şehri ve Cumalıkızık köyü 2014 yılında düzenlenen Dünya Miras Komitesi'nde UNESCO Dünya Miras Alanları arasında yer almaya uygun bulundu. Dünya Miras Komitesi, incelemelerin yapıldığı bölgeleri “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” başlığı altında listeye aldı.
Padişah türbeleri ve külliyelerine odaklanan öneri, kentin başlıca ticaret ve alışveriş merkezleri olan Osmanlı hanlarını da kapsıyordu. Tarihi Cumalıkızık Köyü de başvuruda yerini aldı çünkü bu tarihi köy; rengarenk boyanmış ahşap Türk evleri, taş döşemeleri ve dar sokakları ile bir Osmanlı yerleşiminin eşsiz karakteristiklerini günümüzde dahi koruyor.
Bursa'nın Kısa Tarihi
Bursa, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk hükümdarı Osman Gazi tarafından 2 kez kuşatıldı fakat Osman Gazi'nin ölümünden sonra halefi Orhan Gazi, bu Bizans yerleşimini ele geçirme hırsını sürdürerek kuşatmaları güçlendirdi.
Eski adıyla Prusa şehri, 1326 yılının Haziran ayında Orhan Gazi tarafından fethedildi ve Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk başkenti oldu. Eski Hıristiyan şehri hızla bir Müslüman başkentine dönüştü ve şehrin dört bir yanında çok sayıda cami, külliye ve han gibi yapılar inşa edildi.
Fethinden kısa bir süre sonra 1402'de Timur tarafından Bursa kendi kuşatılarak tahrip edildi. Bursa'nın her köşesi ağır hasarla kaderine terk edildi ancak şehir bu zorlu zamanları çok çabuk atlattı.
Bursa toprakları, tarihin en büyük imparatorluklarından birinin doğduğu yerdir. Şehir, Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk siyasi, ekonomik ve kültürel başkenti olarak önemini hala koruyor.
Bursa UNESCO Dünya Mirası Alanları
UNESCO, Bursa'nın sultan külliyelerini, Hanlar Bölgesi'ni ve Cumalıkızık'ı dünya mirası alanları arasında kabul etti. Bu anıtlar hala Osmanlı kültürünün çok kültürlü sosyal yapısının en önemli temsilcilerinden. Yapılar günümüzde dahi yerel halk tarafından aktif bir şekilde aynı veya benzer amaçlarla kullanılmaktadır.
Cumalıkızık Osmanlı Köyü
Şirin Cumalıkızık köyü, Bursa şehrinin eteklerinde yer almaktadır. Köyün ilk kuruluşu, Osmanlı İmparatorluğu'nun büyümesinin başlangıcına denk gelen, 14. yüzyıla tarihlenmektedir.
Cumalıkızık bir “Vakıf Köyü” olarak gelişim göstermiştir. Vakıf sistemi, imparatorluğa bağlı belirli kurumlarını yönetmek için ekonomik ve politik bir döngüdür. Vakıf yerleşkelerinin gelirleri külliye, kervansaray, han, türbe gibi sosyal yapıların masraflarının karşılanması amacıyla geliştirilmiştir. Bu köyden vergilerle sağlanan tüm gelirler doğrudan kamu kuruluşlarının giderlerini karşılamaya yönlendiriyönlendirilmiştir.
Cumalıkızık'ın geleneksel Osmanlı evleri daha çok geniş ortak kullanım alanlarına sahip büyük aileler için inşa edilmiştir. Bu evler genellikle “Cumba Evler” adıyla anılır, çünkü ikinci katta pencereler zemin seviyesinden dışarı cumba şeklinde uzanır.
Bunun temel nedeni, üst kat için ekstra alan sağlamaktır. Bu evlerin zemin seviyeleri, sokakların at arabaları için yeterince geniş olmasına izin vermelidir. Bu evlerin zemin seviyesinde eğimli köşeler bile görebilirsiniz. Dar sokaklarda arabalar için yeterli alan sağlanması bu uygulamanın nedenidir.
Bu evlerin zemin kotu, yapının temelini sağlamlaştırmak için genellikle taş malzeme ile üst katları ise bazen taş ve toprak ile karıştırılmış ahşap malzemelerle inşa edilmiştir.
Genellikle 2 katlı plan şeması ile tasarlanan evlerin kimileri yarı açık avlular içerir. Zemin katta sıklıkla tandırlı mutfak, ahır, depo, odunluk, misafir odası, hizmetli odası gibi günlük işler için mekânlar yer alır. Ana yaşam alanları ikinci katta yer alacaktır.
Cumalıkızık, yeşilin her tonuyla çevrili küçük bir köy ve yıllardır orada yaşayan sakinleri var. İyi korunmuş yerleşim, büyüleyici ve sevimli bir ambiyansa sahip. Bugün köydeki 270'e yakın cumba evinden 180'i hala köylüler tarafından kullanılıyor.
Geleneksel evlerle dolu taş döşeli dar sokaklarda dolaşırken köyün tatlı atmosferinin tadını çıkartabilirsiniz. Cumalıkızık, geleneksel Osmanlı kültürünün başlıca temsilcilerindendir. Yerleşim özgün kimliğini hala koruyor ve Bursa'da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda geliyor.
Osmanlı Devleti'nin Kurucuları Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin Türbeleri
Osman Gazi, hanedanlığa adını veren Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusudur. İmparatorluğun ilk başkentinin fatihi olan Orhan Gazi ise, Osman Gazi'nin halefi ve oğludur. Hanedanlığın iki büyük hükümdarının mezarları, Bursa kalesinin yakınındaki Tophane Parkı'nda yer almaktadır.
Tarihçilere göre, “St. Elias Manastırı" bir zamanlar bu noktada yer alıyormuş. Osmanlı İmparatorluğu'nun temellerini atan hükümdarların türbeleri sonraki dönemlerde inşa edilmiş. Türbeler 19. yüzyılda Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmıştır.
Selçuklular, Memlükler, Emeviler ve Osmanlılar gibi İslam hanedanlarında da mezar kültürü oldukça yaygındır. Bu anıtlar genellikle kuruculara ve aile üyelerine saygı göstermek için inşa edilmiştir.
Osman Gazi'nin türbesi içinde; oğlu Alaaddin, Orhan Gazi'nin eşi Asporça Hatun ve diğer 14 hanedan üyesinin mezarı da yer almaktadır. Sekizgen plan, her cephede demir parmaklıklarla örtülü büyük pencereler ve iç mekânı örten büyük bir kubbe Osmanlı türbelerinin başlıca özellikleridir. Bununla birlikte, bazıları oluşturuldukları zamana bağlı olarak farklı stilistik özellikler gösterebilir.
Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin geleneksel Osmanlı türbe mimarisini yansıtan tarzdaki mezarları, UNESCO tarafından listeye dahil edildi
Hanlar Bölgesi
Anadolu coğrafyasının stratejik konumu nedeniyle doğu ile batı arasında bir köprü olarak görülüyordu. Avrupa, Asya ve Ortadoğu'nun kesişim noktasında olması, Anadolu'yu avantajlı bir şekilde deniz ve kara ticaret yollarının, özellikle de İpek Yolu'nun kalbine yerleştirir.
Bursa'nın ise başkent İstanbul'a yakın coğrafi konumu, şehirde üretilen malların ticareti ve pazarlaması açısından büyük avantajlar yaratmıştır. Bursa, Osmanlı döneminde başta ipek olmak üzere tekstilin önde gelen üretim merkezi olarak ticarette ve üretimde öne çıkan şehirleri arasında yer almıştır.
Bugün bile Bursa, Türkiye'nin en önemli ticaret ve üretim merkezi olarak kabul edilmektedir. Birçok uluslararası firma üretim tesislerini Bursa'da kurmayı tercih ediyor.
Bursa hanlarının alışveriş merkezlerinin en erken örneklerinden olduğunu söylemek yerinde olur. Bursa'daki bu tarihi eski çarşılar, mallarını depolamak ve sergilemek için yabancı tüccarlar tarafından kiralanırdı. Sergiledikleri malzemeler Bursa'da üretilebilir veya yabancı ülkelerden ithal edilebilir. Bursa hanları, doğunun ürünleri ile batının alıcıları arasında bir köprü görevi görmüştü.
Günümüzde Bursa hanlarının bir kısmı hâlâ aynı kimliklerini koruyor, bu hanlarda aktif olarak satış yapan dükkanlar tüccarlar tarafından kiralanıyor. Bir kısmı da kafe, restoran gibi sosyal tesisler olarak hizmet veriyor.
Bursa'nın hanları arasında en ünlüleri Koza Han, Emirhan, Fidan Han ve Kapan Han'dır. Hanlar Bölgesi, Osmanlı'nın eşsiz alışveriş kültürünün ana temsilcisi olarak yerel halk ve devlet yetkilileri tarafından özenle korunmaktadır.
Osmanlı'nın Sosyal Yaşam Merkezleri: Sultan Külliyeleri
Osmanlı mimarisinin belirli karakteristik yapıları vardır ve “Külliye” olarak bilinen bu sosyal kompleksler de bunlardan biridir. Bu külliyeler genellikle padişahlar, hanım sultanlar, diğer hanedan üyeleri ve paşalar tarafından yaptırılır.
Bu külliyeler genellikle bir caminin etrafında toplanmış sosyal yapılardan oluşmaktadır. Tüm halkın kullanımına açık olan bu külliyelerin sosyal tesisleri vakıf sistemi ile yönetilmiştir.
Örneğin; Bursa'nın ilk külliyesi, içinde cami, han ve hamamın bulunduğu Orhan Gazi Külliyesi'dir. Bu külliyeye ait olan ve günümüzde Emir Han olarak bilinen han günümüzde dahi aynı işlevini sürdürmektedir.
Bursa'da yer alan Muradiye Külliyesi de UNESCO'nun Dünya Miras Alanları listesinde yer almaktadır. Külliyede caminin yanı sıra hamam, medrese, imaret ve çok sayıda türbe bulunmaktadır. Bursa'daki bir başka sultan külliyesi olan Yıldırım Külliyesi de cami, medrese, darüşşifa (hastane binası) ve imaret ile planlanmıştır.
Osmanlı hanedanlığına bağlı aile fertleri tarafından yaptırılan bu külliyeler, bir Bursalının sosyal hayatını keşfetmek için en spesifik örneklerdir. Osmanlı dönemindeki yaşam biçimini deneyimlemek için sultan külliyeleri, Bursa'da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden birkaçı.
Yeşilin Binbir Tonu Bir Arada: Bursa Yeşil Külliye
Bursa'nın en nadide eserlerini sıralarken bu eşsiz kompleksten bahsetmemek olmaz. Bir mimarlık harikası olarak değerlendirilebilecek külliye Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
Yeşil Külliye'yi görmeden “Turkuaz” kelimesinin neden “Türk Mavisi” anlamına geldiğini tam olarak anlamak mümkün değildir. Yeşilin ve mavinin her tonuna burada, sadece yapıların içinde değil, Yeşil Türbe'nin dış cephesinde dahi rastlamanız mümkün.
Yeşil Cami ve türbe, isimlerini yapıların dört bir yanını donatan İznik çinilerinden alıyor. Mavi ve yeşil renklerinin sakinleştirici enerjisi, daha derin tonlardan sıcak yeşillere kadar değişken bir renk tonuyla sizi büyülüyor.
Yeşil Cami'nin otantik atmosferinin ünlü oryantalist ressam Osman Hamdi Bey'e ilham verdiği bilinen bir gerçektir. Yeşil Cami'den bazı fragmanları Osman Hamdi Bey'in “Kaplumbağa Terbiyecisi”, “Yeşil Cami Önünde” ve “Mihrap” gibi ünlü tablolarında görmek mümkündür.
Bursa'nın başlıca kültürel mirasları arasında yer laan Yeşil Külliye de 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen kültürel miraslardan biri.
Bursa Ulu Camii
Anadolu coğrafyası, Selçuklulardan bu yana İslam mimarisi kapsamında “Ulu Cami” adı verilen yeni bir konsepte sahiptir. Selçuklular ve beyliklerden beri şehrin merkezini belirleyen en büyük etken ulu camiler olmuştur.
Bütün şehir merkezi bu görkemli camilerin çevresini saran iş ve ticaret merkezlerinin etrafında şekillenmiştir. Hemen hemen her şehrin bir ulu camisi vardı. I. Bayezid tarafından yaptırılan Bursa Ulu Camii, Anadolu coğrafyasındaki ulu camilerin arasında en ünlüsüdür.
Bu görkemli caminin iç mekanı, ünlü Osmanlı padişahının tüm ihtişamını temsil edecek anıtsallıkta tasarlanmış. İç mekanın büyüleyici ambiyansı, iç avludan yayılan saflığı ve huzurlu atmosfer ile organik bir bağ kuruyor. 20 kubbeli Bursa Ulu Camii, bugün bile şehrin en ünlü simgesi olarak öne çıkıyor.
Keşfedilecek daha çok şey var!
Bursa, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi tarihin en büyük medeniyetlerinin kaderinde bir dönüm noktası olmuştur. Bugün de, her köşesinde sayısız güzelliklerle sizi karşılayan kozmopolit bir Türk şehridir.
Bursa'da hayat oldukça rahat ve keyifli, tarih boyunca da öyleydi. Bursa'da her zaman keşfedecek ve deneyimlenecek daha çok şey var. Şimdi biletinizi alın, Bursa Homes'un ofisini ziyaret edin ve Bursa'da kendi tarihinizi yazmak için hayalinizdeki eve uzanan yolculuğun ilk adımını atın.